okunma
Öyle anlar vardır ki kişinin kendi benliğinden çıkıp, yapmış olduğu fedakârlığı, yalnız o kişi görür ve yalnız kendisi hisseder. Elbette yapılan şeyler takdir edilmeyi beklemez. Çünkü gerçekten içten gelerek yapılır. Ama en azından karşımızdaki kişinin, güç bela kendi çizgisinden çıkıp da göstermiş olduğu davranış için bir teşekkür edilmeli. Teşekkür etmek incitmez insanı, aksine yüceltir. Kalbini iyileştirir, kişiler arası olumlu ilişkiler kurulmasına bir köprüdür.
Bir de şöyle bir insan topluluğu vardır ki ; karşısındaki insanın iyi niyet göstergesini, yapmış olduğu fedakârlığı görmek bir kenara kalsın. O insanın bedenine bu durumu öyle sabitlerler ki, bir nevi görev haline getirtmiş gibi. Yapılmadığı taktirde çeşitli tavırlar sergilenir, arada soğukluk meydana gelir. Sanki ondan dünyanın kötülüğünü görmüşçesine haller..
Böylesine durumlarda öyle normal gelir ki, aslında iyilik ve fedakârlık yapılmaması gerektiği. Anlıktır bu saniyeler içerisinde geçer. Ve biz yeniden kendimizi birileri için çabalarken buluruz :)
Küçük dertleriniz olsun. Mesela saç tokasını, iki kez dolayınca bol olması, üç kez dolayınca sıkması gibi. Mesela traş olurken, kullanmaya alışık olmadığınız bir sakal traşı modelinin ortaya çıkması gibi..
Küçük dertler, çözümlenmesi kolay, insan kalbinde yara açmayan küçük dertler :)
Çok da zor değil, çok da zor olmamalı.. Bir arada kenetlenip, kalp kırmadan yaşamak.
Kalbinizin ışığı sönmesin, aksine kalbinizin ışığı yolunuzu aydınlatsın..
Yorumlar
0 comment